Hepimiz hayatta kalmak için çiçeklere ve tozlayıcılara son derece bağımlıyız; çiçekler ve gerekli tozlayıcılar olmadan, bildiğimiz gibi hayat dururdu.
Tozlayıcıları çekmek için, bitkiler, süslü renkler, sarhoş edici kokular, karşı konulmaz nektar ve karmaşık bir biyoelektrik sinyalizasyon sistemi ile tamamlanan son derece sofistike bir üreme sistemi olacak şekilde çiçeklerin varlığı.
Bir bitki metabolik enerjisini üreme için çiçeklerini oluşturmaya yönlendirdiği için, çiçekler yüksek derecede gelişmiş ve konsantre yaşam gücü enerjileri içeren bitki krallığının taçlandırma başarısı olarak görülebilir. Besleyici üreme özelliklerini içeren bu enerjiler, çiçek özlerinin terapötik faydalarının temelidir. Bu son derece akıllı yaşam gücü enerjisini kullanarak, çiçek özleri biçiminde, güçlü ve pozitif kişisel değişimi teşvik edebiliyoruz.
Bir çiçek özü biyoenerjetik bir preparasyondur. Güneş ışığı ve su kullanımı sayesinde, bir çiçeğin enerjisini yakalayabilir ve onu şifa amaçlı kullanabiliriz. Su yüzeyine taze toplanmış bir çiçek belirli bir süre boyunca suya maruz bırakılır ve güneş ışığına maruz kalır. Çiçek özü daha sonra enerjisel bir ilaç olarak kullanılır, her bir çiçeğin kendine özgü terapötik faydaları vardır.
Bir çiçek özü biyoenerjetik bir preparasyondur
Çiçek enerjitikleri hazırlamak hem eski hem de moderndir. Bazı kültürlerde ve simya geleneklerinde bulunan çiğ toplama öyküsü vardır (çiğ durumun, sağlık dengesizliklerini tedavi etmek için çiçekli bitkilerden toplandığı zaman) ve günümüzdeki çiçek özleri aynı prensip ve amaçların çoğuna uymaktadır.
Her ikisi de farklı olmasına rağmen çiçek özleri genellikle uçucu yağlarla karıştırılır. Çiçek esansları enerjik olduğundan koku içermezler. (Çiçek özleri ve çiçek esansiyel yağlarını içeren çiçek esanslı tentürler, yani çiçeklerin alkollü özleri, bitkilerinden koku taşır. Saf esanslar ve tentürler benzer şekillerde kullanılır.) Etkinlikleri dışında, en önemli avantajlarından biri çiçek esansları onların güvenliğidir; bebekler dahil her yaştan insan için tamamen güvenli ve uygundurlar. Hayvanlar da çiçek özlerine inanılmaz derecede iyi tepki verir.
Psychoneuroimmunology (PNI), zihin ve bedenin nasıl iletişim kurduğunu inceleyen modern bir tıp dalıdır. Düşüncelerimizin ve duygularımızın fizyolojimizi nasıl etkilediğini dikkate alır. Şimdi keder, korku, öfke ve yalnızlık gibi “olumsuz” veya “tükenmekte olan” psikolojik durumların sağlığımızı etkilediği belgelenmiştir. Pro-inflamatuar, bağışıklık fonksiyonlarını bozucu ve hatta genetik ekspresyonu değiştirme yeteneğine sahip oldukları gösterilmiştir.
Benzersiz hedefli bir hazırlığı olarak bir çiçek özü zihnin doğuştan gelen iyileştirici gücünü harekete geçirir. Çok gelişmiş botanik zekası, bilinçli blokları ve sınırlamaları sonsuz sayıda psiko-ruhsal tema etrafında konumlandırır ve dönüştürür. Onlar ince, enerjik çareler olduklarından esanslar, akupunktur medyanları, duygusal durumlar ve zihinsel yapılar gibi çoğunlukla kendimizin ince ve enerjik yönleri üzerinde çalışma eğilimindedir; Ayurveda bu seviyeye pranayı uyandırma puspha diyor.
Örneğin; acı çekmenin ortak bir kök sebebi düşük benlik saygısı ve değersizlik duygularıdır, eylemsizlik ve yaşamdan kopukluktan daha dıştan yıkıcı veya aşırı kendini sabote etme davranışına kadar birçok sonucu vardır. Çiçek esansları, bu kök nedenlerini olumlu bir şeye dönüştürebilmeleri ve genel sağlığımızı iyileştirebilme konusunda derindir.
Bir çiçeğin güzelliği ve kokusu duyularımızı dışsal olarak yükseltirken, bir çiçeğin özünün enerjik damgası içsel olarak hareket ederek zihnimizi ve ruhumuzu yükseltir. Bir çiçeğin özü, psiko-ruhsal zorlukları ve tıkanmaları kişisel gelişime dönüştürmek için doğrudan bilinç üzerinde çalışır. Sık sık kendimizle ve tüm yaşamla ilişkilerimizi derinleştirir, daha geniş bir zihinsel durumu teşvik eder ve birbirimize bağlılığımız hakkındaki anlayışımızı geliştirir.
Farkındalıktaki kaymalar, kopukluk ve yalnızlık duygularının giderilmesi gibi birçok olumlu tezahürde olabilir.
ŞİFA OLSUN…
