Öfke Sorunu İçin Dağ Şeytanı Çiçeği

Herbalist Ayşegül Savaş
Çiçeklerden Gelen Şifa

İkili ilişkilerimizde bazen kasıtlı olmadan karşı tarafın iyi niyetini abartıp,sınırlarını zorlarız. Bu bitmek tükenmek bilmeyen, alıcı ve verici ilişkisi dengesini yitirmeye başladığında kayar gider ellerinizin arasından arkadaşlıklar.

Kendi içsel dünyamızın içinde sakladıklarımız, baskılayıp unutmak istediklerimiz, travmalardan kalan fotoğraflar, dargınlıklar, affedememek, kontrol dışı kıskaçnlıklar içten içe bizi yiyip bitirir. İlk fırsatını bulduğu bir olayda bir volkan gibi patlar. Elbette ikili ilişkilerinizden her hangi birinde patlar. Anne, bazen sevgili, eş bazen de en yakın arkadaşınız, dostunuz oluverir. “İnsanın nazı, sevdiğine geçermiş.” ata sözü sanırım bu konuya son noktayı koyuyor. Bu ilişki bitiren durum ve olaylar, öfkenize yenik düştüğünüz, bardağınızı taşıran son bir damla halinde taşar gider bir anda. En çok kontrolü en sevdiğimiz insanın yanında kaybederiz, minik tartışmalardan değil, büyük infiyallerden söz ediyorum. Sizi, siz olmakdan çıkaran, sonrasında akıl başa gelip özürün nasıl yapılacağı konusunda planlar başlatan sizden söz ediyorum.

Öfkemi, bana yapılan haksızlığı bir türlü hazmedemiyorum diyen biriyseniz Chery plum çiçeklerinden desteklenmenizi tavsiye ederim. Bu içinde barışçıl ve kontrol gücü sizin o anki titreşim hertzinizden daha güçlü bir öz taşır. Yabani Kiraz Çiçeklerinin olağanüstü titreşimleri ile öfkeniz kontrollü bir paylaşıma, iletişime, kendini konuşarak ifade edebilme özgürlüğüne bırakır. Elbette ki terapi sürecinde, sizin öfkenizi açığa çıkaran ve bu öfkeye geçmiş de bile olsa bulma ve onarma süreci bulunur. Homeopatik sistemde çalışan çiçek özleri kendi titreşim hertzleri ile su aracığı ile aktarılırlar. Bu yüzden içilerek ve takip sürecinde kalarak gerçekleşir. Bazen bir DAĞ ŞEYTANI ÇİÇEĞİ ile de çalışmak gerekebilir. Avusturalya’nın çalı çiçekleri içinde yüksek titreşim frekansına sahip bir çiçek. (Mountaın Devil) Onun sık sık patlamaya hazır öfkeler üzerinde etkin olduğunu okumuştum. Daha sonra ki vakalarımda üzerinde çalışma fırsatım oldu ve öfke dolu krizlerde ne kadar önleyici ve sakinleyici özellikte olduğu konusunda emin oldum. Genç yaşta öfke sorunu yaşayanlar, çoçukluk evresinde olan öfkeli durumlar (özellikle anne-baba ayrılması gibi durumlarda) DAĞ ŞEYTANI ÇİÇEĞİ ile sorun olmakdan çıktı.

Bay E bana bundan 6 ay kadar önce, minik oğlu ile ilgili konuşmak için gelmişti. Anne ve baba olarak evlatlarına fazla bir şey veremediklerini, aslında yeni mutluluklarda kendilerini bulmak istediklerini anlatmıştı. Hem babanın bir sevgilisi hem de annenin bir erkek arkadaşı vardı. Minik K durumu bir türlü kabullenemiyor, her hafta sonu babaya kalmak için gittiğinde erkenden eve bırakılıyordu. Anneye geri gelen 8 yaşından küçük K artık terör yaratacak derecede öfke doluydu. Bu erkek çocuğu ne anneyi paylaşabiliyordu ne de babayı her ikisinin de sevgililerinin olması onu yormuştu, kendini önemsemediklerini düşünüyordu.

Bir gün yine hafta sonu baba görüşünde sorun çıkıyor ve K yı pazar sabahtan tekrar anneye bırakmak zorunda kalıyorlardı. İşte o sabah baba onu elinden tutup anneye götürünce hızla evden içeri giriyor annesi ile kucaklaşmadan balkona çıkıp, aşağıya, dışarıya çişini yapıyordu. Bu öfkelenme biçimi tüm kuralları tanımsızlaştırıyordu onun için. Minik K ne babasını ne de annesini bir türlü anlayamıyordu. Birlikte yaşadıkları anneanne sırf o üzülmesin diye her istediğini yapıyordu. O sabah anne bana telefon edip durumu ve olanları anlattı. Geceleri artık karanlıktan korkmaya başladığını, annesini hep yanında istediğini söylüyordu. Anne çaresiz ne yapacağımızı sordu. Biraz sakin dedim azıcık sabır henüz Dağ Şeytanı Çiçeğinin kürüne başlayalı bu gün 4. gün dedim. Aradan 2 gün geçmişti ki bu kez de babamız aradı. Oğlunun aşırı şımarık, kural tanımaz, okulda sevilmeyen sorunlu bir çocuk olarak görüldüğünü anlattı. Ne yapabiliriz ? diyordu telefonun ucunda. Biraz sabır ve sakinlik lütfen diyorum ona da. Azıcık sabır.

Ertesi gün ve daha sonra ki bir hafta içinde hızla gelişmeler kaydediyorduk. Minik K artık babadan anneye geldiğinde anneye sarılıp öpüyor, ona her zaman onu sevdiğini söylüyordu. Karanlık sorunumuz da bitmişti ve yalnız yatma problemimizde. Emin adımlarla ilerliyorduk, küçük K, okulunda da özür dilemeyi bilen bir çocuk olmaya başlamıştı. İçinde hiç bir şey tutmadan annesine soruyordu her şeyi. Anne telefonda heyecanlanarak ve umutla anlatıyordu bana gelişmeleri. Bol su içmesini söylüyordum her telefonda ve biraz minik K üzerine yoğunlaşmak, biraz onu gözlemlemek. Dağ Şeytanı Çiçeği ile çalışmaya başlayalı sadece 14 gün olmuştu her şey istediğimiz gibi konuşarak ve soru sorarak kendini anlatan bir K olmuştu karşımızda. Kibar, annesine daha bağlı, babaya ise teloranslı ve anlayışlı bir çocuk olmuştu. Kabulleniş zora ki değil, farkındalıkla ve sevgi ile gelişmişti.

Elbette ki o güzel sevgiyi HOLLY (Çoban püskülü) ile vermiştim minik K ya. Onun kendini bu ayrılmada en sevgisiz tek başına görmemesi için vermiştim HOLLY nin titreşimlerini. Çocuklarda direnç ve kalıplar olmadığı için çiçek enerjitikleri çok çabuk çalışırlar. Çocuklar üzerinde çiçek homeopatisi çalışmak belki de kanımca en organik yapı olan enerji ile çalışmaktır. Çiçek Enerjitiği ile.

En büyüğümüzden en küçüğümüze öfkeden kurtulmak dileklerimle…

Beğen
Beğen Aşık Oldum Haha Vay Canına Üzgünüm Kızgınım

CEVAP VER