Kısa bir süre önce, İran’ın Zagros Dağları’ndaki Shanidar Mağarasını kazıyormuş arkeologlar ilkel dokuz ceset ortaya çıkardılar ve bugün en az 60.000 yıl önce erkekler ve kadınların bugün kullandığımız gibi çiçek ritüelleri uyguladıklarını keşfettiler. Arkeologlar, yirmi sekiz farklı çiçek türünden polen kümelerinin insan kalıntılarıyla dinlenmek için serilmiş çelengi oluşturan bir daire içerisinde yer alan toprak numunelerini buldu.
En az tarihin kendisi kadar yaşlı olan Çiçekler, kutsal enerjileri ile tanınmış şifa anneler olarak bilindiler.
Bulma ile ilgili ilginç şeylerden biri, bu ilkel insanlara ölülerine kutsal ve şifa verici bir armağan olarak seçtikleri çiçeklerin en güzel olmadığı ya da o bölgedeki en kolay bulunanlar olmadığı idi. Bu nefes almanın yapıldığı çiçekler şifalı bitkiler (özellikle de şifalı bitkiler) için bilinen hollyhock, üzüm sümbülü ve at kuyruğu gibi bitkiler arasından seçildi.
Kalbinizi Çiçeğin titreşimlerine ve enerjisine açarsanız, keyifli ve yaşamınızı değiştiren bir deneyim yaşarsınız.
Eski bir Aborjin sözü şöyle der ; “Başınızı yıldızlarda ayaklarınızı yerde tutmalısınız…” şamanik çiçek özleri için de Ayçiçeklerinin özel bir yeri vardır çünkü O gökyüzü ve yer yüzünü arasında ki uyumu kurar.
Sizin ne fazla dünyevi ne de aşırı ruhsal yaşamınıza denge getirir. Maneviyat değerlerini bulamamış ruhlar, dünyevi değerlerin oyuncakları ile zamanlarını tamamlarlar oysa ki bilirler ki dünya malı dünyada kalır. Asla kalplerinden gelen o saf seslenişi duymazlar zihinleri öylesine meşguldür ki sağ duyu, ruh, empati gibi manevi konularda vurdum duymaz, inançsız ya da mış gibi inananlardan olurlar. Sunflower (ayçiçeği) kalbin sezgilerini açar, sağ duyu ve sevgi kanalı koşulsuz olanı kavramaya, anlamaya başlar.
Çiçek Terapilerinin ortak amaçları; doğa ve insan arasında ki yaratıcı enerjiyi kucaklamak ve doğayla insanlığın ruhunu keşfetmek için bir bağ oluşturmaktır.
Terapistliğimin yolculuğunda bir çok farklı sorunda danışanım oldu. Çiçeklerin kendilerinde yaşatacağı büyük değişimi bilmeden, farkındalığı oluşmamış bir kişilikle çalışmak yorucu gelebilir ama Çiçek kürleri ile bu yorgunluğu yaşamazsınız.
Çiçekler en düşük algı kapasitesinde olanlar ve haliyle henüz farkındalığına ulaşamamış insanlarda, birkaç hafta içinde şu cümleleri kurulabiliyordu;
Neler oluyor? Neler mi oluyor deyip anlatmaya başlayan ise terapisttir. İşte bu noktada farkındalığı ve terapinin yolculuğunu anlatmak kılavuzunuza düşer, bu ister Çiçeklerle,ister Reiki ile isterse de Yoga ile olsun,yol aynıdır; farkndalığa ulaşmak ve onun nimetlerinden faydalanmak. Bedensel, zihinsel ve ruhsal anlamda kurulan bu faydanın içinizde olduğunu, sizin kişisel titreşiminizle ilgili seçimler yapmanız gerektiği gerçeğini öğreten bir faydadır bu…
Eterik bedeninizin farkında olabilmek, ruhsal dünyamıza girmekten ve onunla tanışmaktan çekinmemek gerekir. Tanıdığım çiçeklerden destek almak isteyen kişilerin bir çoğu ruhsal dünyalarına girmenin ölüm kavramını çağrıştırdığını söylerken, bir kısmı da bunun saçma hiçbir gerçekçi tarafı olmayan bir inanış olduğunu savunuyorlardı. Kimliklerimize yüklenen tinsel formatlar, şekiller ve biçimlendirmeler yüzünden oluşan korkularımız yüzünden günahtır, ayıptır gibi kelimelerlen süslenmiş bir korku dünyasında yaşıyoruz.
Bedenlerimizi her hafta banyolarda, hamamlarda yıkayan bizler, ruhlarımız için de haftada en az bir kere bakım yapmalı onu bloke olmuş enerjilerden arındırmalıyız. Bu arınma, yaşam enerjisinin, fiziksel bedenden ve eterik bedene aktarımını sağlayacaktır. Blokaja uğramış enerji alanında fiziksel bir ağrı durumu oluşur bu kronikleşmeye başladığında adını hastalık koyduğumuz kavram çıkar ortaya.
Çiçekler her danışanım da bambaşka çalışıyordu. Şüphesiz ki doğru olan da bu çünkü hepimiz çok özel titreşimlere sahibiz ve hiçbirimiz bir diğerine benzemiyor. İtitraf etmeliyim ki her danışanımda Çiçek kürlerini uygularken, şaşırtıcı derecede ilerleme ve farkındalık oluştuğuna şahit oldum, farkındalığında kendini gözlemleyen danışanlarım, tüm yaşadıkları durum, kişi ya da olaylarda benimle mutlaka iletişime geçip yaşadıklarını anlatıyorlardı.
Terapist sadece çiçek kürlerini verip gönderen biri değildir. Danışanının psikolojik sorunlarını dinleyen ve ona kılavuzluk edebilecek derecede güçlü ruhsal yapıya,bilgiye ve anlayışa sahip olması gerekir.
Aktif ve sosyal yaşamı kendi ellerimizle hemencecik istediğimiz gibi biçimlendiririz. İçinde karşılık ve beklentisi yüksek olan ilişkiler yaratmaya başlarız sonra bir an da öfkeleniriz, beklentimiz yerine getirilmediği için tüm dostluğumuzu ya da ilişkimizi bir kibrit çöpü alevi ile yakıp yıkarız. Küseriz çünkü fedakarca yapılanlara karşı büyük bir beklentiyi beklemişizdir.
Ayçiçekleri naif ve sevgi dolu kucaklayan yüksek titreşimleri ile duygusal sorunların kronikleşmemesi için destek sağlar. Denge kavramını mükemmel bir öğretici Anne olarak tamamlar. Sunflower değişimlerde yeniden içsel dengeyi, huzuru ve dinginliği sağlar.
Ayçiçeğinin iyileştirici gücünü ilk Kuzey Amerika yerlilerinin ve aslında bu kıtada Kızılderili ritüellerinin içinde biçimlendirilmiştir. Atalar, doğanın döngülerini onurlandırdı ve bu bağlamda Güneş Çiçeği’ni, gelecek nesillerin sürekliliğinin ve gökyüzündeki güneşin geçişinin sembolü olarak bildiler. Kızılderili, bir çok çiçeğin ve birçok tohumun içinde birçok döngü taşıdığına inanıyordu.
Ayçiçeği, yaşama iradesinin ve hayatta kalma gücünün ruhunu temsil eder. Ayçiçeği yüzünü Güneşe çevirdiğinde, yaşamının bahçesine giriyor, parlak altın ışık veriyor daha yüksek görme ve keskin farkındalığı simgeliyor.
Ayçiçeklerinin selamı ile…
