48 Saatte Corona ile Başa Çıkan Ülke Estonya

Dünyanın Corona Virüsüne karşı çuvalladığı bir dönemde, Baltık Denizi kıyısında Avrupa’nın eskiden hor gördüğü bir ülke olan Estonya, salgını durdurmak dışında da yakından izlenilmesi gereken bir nokta.

Peki Estonya pandemiye karşı ilk ne tepki verdi?

12 Mart tarihinde ilk acil durum çağrısından sonra 17 Mart tarihinde tüm Estonya sınırları kapanmıştı.

Corona virüsüne karşı Avrupa’da ilk sınırlarını kapatan ülkelerden biri oldu,
Okulları kapadılar,
İşyerleri ve tüm kültürel aktiviteleri kapattılar.

Corona Virüsü Dünya sıralamasında 57. sırada olan Estonya’da vaka sayısı 1000’i henüz yeni geçti, hayatını kaybeden kişi sayısı ise 24.

ABD menşeeli gazetecilik kuruluşu Politico’nun ülkelerin panik düzeylerini ölçtüğü ankete göre Estonya’nın panik düzeyi 10 üzerinden 3 olarak belirtildi. 10 en yüksek panik grubu olarak belirtilirken Estonya Avrupa’daki en az panik yapan ülke konumunda. Bu ölçümün arkasında ise medyadaki haberlerden, marketlerdeki satışlara, alışveriş davranışlarından yaşam sistemlerine kadar birçok alan inceleniyor. Yani Avrupa’da karşılaştırma yaparsak Fransa’nın panik seviyesi 7, en az vakanın göründüğü Danimarka’da ise 5 olarak ölçümlenmiş.

Dünyanın en dijitalleşen devletlerinden biri olan Estonya Cumhuriyeti’nin tüm ekonomisinin teknoloji ile entegre olması pandeminin ekonomik mağduriyetlerini azalttı. İnsanların online oy vermesi, ecza reçetelerini dijital olarak yazdırabilmeleri, para kullanımında tamamıyla dijitalleşme, vergi, ceza, kira hatta vatandaşlığın bile online işlemler üzerinden yapılması temasa dayalı iletişimi tamamıyla kaldırarak salgının etkilerini minimuma indirmiş oldu.

Pandemiyi hacklemek

Estonya şuana kadar dünyada Corona’ya karşı hem sosyal hem de ekonomik anlamda en hazırlıklı ülke gibi göze çarpıyor.

Estonya Corona Virüs salgını için ilk olarak 12 Mart tarihinde acil durum ilan etti. Ertesi gün ise hükümet ve 2 firma 48 saat süren “Krizi hacklemek” isimli stratejik toplantılar gerçekleştirdiler. Hükümet toplantılardan çıkan 5 fikri fonlamaya karar verdi.

Hayata geçen 2 fikir birbirine benzerdi. Bu mobil uygulamalar gönüllü kişilerle acil durumlarda ihtiyacı olan kişileri buluşturan bir fikirdi. Diğer bir fikir ise giyilebilir teknoloji alanında Corona Virüsünden korunmak adına riskli yapılan hareketleri uyarıyordu. Bunlar yüze dokunmak gibi…

Bir diğer uygulama ise karantina ilan edildiğinde işinden olacak birçok çalışan için farklı iş bulma olanakları sağlayan bir fikirdi. Ek çalışan istihdam etmek isteyen şirketler kolayca bu uygulamadan işe alım yapabileceklerdi. Örneğin turizm sektöründe çalışan birinin E-ticaret personeli olarak iş bulması gibi…

Diğer bir uygulama ise medikal veri tabanını açıp destekte bulunan bir sisteme entegre olan bir uygulamaydı. Uygulamanın temel amacı astım, KOAH gibi akciğer hastası olan risk durumu yüksek olan kişilerin verilerini bulup onların evlerine solunum cihazları gönderilmesiydi.

Hackathon’da tasarlanmış en çok kabul oyu alan fikirlerden biri ise gerçek zamanlı olarak Corona Virüs artışının Estonya Hükümeti tarafından izlenmesinin sağlanmasıydı. Kişiler risk haritalarını görebilirken, hastalık süresince evde kalan kişilerin sağlık durumlarını gerçek zamanlı olarak hükümet takip edebilecekti. Bu anlamda gerçek zamanlı veri akışı salgını zayıflatacaktı.

Hükümet tüm önlemlerini gerçek zamanlı veri akışlarını analiz ederek almaya başladıkça salgın artış hızı gün geçtikçe düşmeye başladı.

Seri halde birçok dijital uygulamayı hayata geçiren Estonya, 48 saatlik bir Hackathon sonucu belki de trajediye dönüşecek bir Corona Virüs salgınını kısmende olsa kontrol altına almış gibi görünüyor.

Estonya Cumhurbaşkanı Kersti Kaljulaid

Estonya’nın en genç cumhurbaşkanlarından Kersti Kaljulaid ise tüm dünyaya dijital bir çözüm bulma çağrısında bulundu. Kendi uyguladıkları dijital modellerin deneyimlerini paylaşacaklarını belirtirken tüm dünyanın bu salgını teknoloji sayesinde yenebileceğinin altını çizdi.

Peki ne oldu da bir zamanların Demir Perde ülkelerinden Estonya, dijital bir makinaya dönüştü?

Estonyalıların hayatında temasa dayalı iletişimde 3 işlem bulunuyor. Evlilik, mülk satışı ve boşanma. Estonya 2002 yılında dijital devrime karar verdiğinde dünyada çok ses getirmemişti ama 2017’de OECD’nin yayınladığı “Geleceğin Bilim İnsanları Hangi Ülkelerden” raporunda Almanya’nın arkasından gelen ikinci ülke olmayı başarmışlardı.

Tamamen konsept bir ülke planı yapmanın meyvelerini ise Estonya artık her alanda topluyor.

Estonya’nın dijitalleşmesinde ise bir isim öne çıkıyor. 2006–2016 yılları arası Estonya Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Toomas Hendrik Ilves. Estonya’nın dijitalleşmesi 10. sınıfta New-Jersey ABD’de kod yazmayı öğrenen Toomas Hendrik Ilves’e ait bir eser. Bu arada ufak bir dipnot: Korona günlerinde iletişimin en büyük silahlarından Skype’ın yazılım mimarları da Estonyalı 3 yazılımcı, Ahti Heinla, Priit Kasesalu ve Jaan Tallinn.

Beğen
Beğen Aşık Oldum Haha Vay Canına Üzgünüm Kızgınım

CEVAP VER