Sağlık Alanında Tartışmalı Torba Yasası Ne Getiriyor?

Sağlıkta farklı alanlarda düzenlemeler içeren ‘torba’ yasa teklifi, en çok tartışma yaratan ‘kamudan ihraç edilen veya güvenlik soruşturması olumsuz gelen’ doktorların çalışmalarına sınırlama getiren 5. maddesinde yapılan değişikliklerle TBMM’de kabul edildi.

Muhalefet ve meslek örgütlerinin yoğun eleştirilerini dikkate alan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), yasa önerisinin kamudan ihraç edilen hekimlerle ilgili maddelerinde kısmi değişikliğe gitti.

AKP milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na verilen ve önce TBMM Sağlık Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, daha sonra Genel Kurul’da sabah saatlerine kadar süren görüşmeler sonunda kabul edildi.

Yasa ile ilgili tartışmalar, değiştirilen maddeler ve getirilen düzenlemeler şöyle:

Tartışmalı 5. maddenin ilk hali neyi öngörüyordu?

Meslek örgütleri ve muhalefet yasanın birçok maddesine itirazlarını dile getirse de, eleştiriler, ‘terör örgütlerine üyeliği veya ilişkili olduğu’ gerekçesiyle (haklarında yargı kararı olmamasına rağmen) kamudan ihraç edilen doktorlar ile yine aynı gerekçelerle güvenlik soruşturması olumsuz geldiği için atanamayan yeni mezun hekimlerin çalışma koşullarını sınırlayan 5. madde üzerinde yoğunlaştı.

Komisyonda hangi değişiklikler oldu?

Yasa teklifinin sahibi olan AKP, OHAL süreci sona erse de Türkiye’yi 15 Temmuz darbe girişimine götüren ‘tehditlerin hala geçmediğini’ savunuyor. Yasa teklifinin TBMM’ye sunulmasının ardından, söz konusu maddede, muhalefetin de görüşü alınarak, değişiklik yapılmasına kapıyı açık tutan AKP, önce muhalefet partilerinin önerilerini aldı.

Teklifin TBMM Sağlık Komisyonu’ndaki görüşmelerinde değişiklik yapılması planlanırken, muhalefetle iktidar milletvekilleri arasında yaşanan sert tartışmalar nedeniyle, 5. maddedeki değişiklik önergesi önce oylanması unutularak kabul edildi.

Daha sonra yeniden müzakere edilen madde üzerinde çok sınırlı değişikliğe gidildi ve sadece güvenlik soruşturması olumsuz gelen yeni mezun doktorlara “SGK ile anlaşma” koşulu aranmaksızın tüm sağlık kuruluşlarında çalışma yolu açıldı.

Komisyonda yaklaşık 1 hafta, sabaha kadar süren görüşmeler sonrasında kabul edilen düzenlemeye, TBMM Genel Kurulu’nda da muhalefetin direnişi sürdü.

Genel kurulda yapılan değişiklik ne getiriyor?

TBMM Genel Kurulu’nda, AKP ile birlikte hareket etse de yasanın bu maddesine itirazları bulunan MHP’nin de uyarısı doğrultusunda değişiklik önergesi hazırlandı.

AKP tarafından hazırlanan önergenin ilk halinde, ihraç edilen hekimlere de SGK ile anlaşma koşulu aranmaksızın tüm özel sağlık kuruluşlarında çalışma yolu açılırken, güvenlik soruşturması olumsuz gelen hekimler için bekleme süresi 450 güne indirildi.

Ayrıca pratisyenler için 75 bin, uzmanlar için 125 bin liralık ‘tazminatı’ ödemeleri koşuluyla, 450 günlük süreyi beklemeksizin özel sağlık kuruluşlarında çalışabilecekleri öngörüldü.

Ancak muhalefet ve meslek örgütleri, zaten mağdur olan doktorlara tazminat koşulu getirilmesinin de ‘fiilen çalışmalarının engellenmesi’ anlamına geleceğini belirterek düzenlemeye itiraz etti ve AKP ile muhalefet arasında varılan nihai uzlaşmada tazminat koşulu da kaldırıldı.

Yapılan müzakereler sonrasında AKP milletvekillerinin verdiği önergenin Genel Kurul’da kabulüyle tartışmalı 5. madde yeniden düzenlendi.

Buna göre, kamudan ihraç edilen hekimler, SGK ile anlaşması olsun/olmasın tüm özel sağlık kurumlarında çalışacaklar ve hazırladıkları raporlar da geçerli olacak.

Güvenlik soruşturması olumsuz geldiği için kamuya atanamayan yeni mezun doktorlardan zorunlu hizmetini yapmayanlar, özel sektörde dahi çalışabilmek için 450 gün beklemek zorunda kalacak.

OHAL uygulaması olağanlaştı mı?

İktidar partisi AKP, maddenin tümüyle yasadan çıkarılmasını isteyen muhalefete karşı “Şimdiye kadar bu doktorların nasıl çalışacağına ilişkin yasal düzenleme yoktu, ilk kez yasal zemine kavuştu” savunması yapsa da muhalefet, bu tür yasaları ‘OHAL’i kalıcılaştıran’ düzenlemeler olarak görüyor.

OHAL KHK’si ile kendisi de üniversiteden ihraç edilen anayasa profesörü CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, AKP iktidarının OHAL yasalarını Meclis’te yasalaştırarak bu durumu olağanlaştırdığını belirtiyor. Meclis Genel Kurulu’nda tartışmalı 5. maddeyle ilgili eleştirilerini ise şöyle dile getirdi:

“5’inci maddeyle aslında OHAL’i kalıcı kılmak amacıyla bir düzenleme yapılmış bulunuyor. Burada Millî Güvenlik Kuruluna verilen yetki Anayasa’ya aykırıdır açıkça. İltisak ve irtibat yine ceza hukuku ilkelerine aykırıdır. Değerlendirme özneldir, ilgili mevzuat da belli değildir.

“Fakat bunun yanı sıra ‘güvenlik soruşturması’ kavramının bu şekilde yasaya girmesi kabul edilemez çünkü güvenlik soruşturması, değinildiği gibi, 676 sayılı Kararname’yle bir OHAL düzenlemesidir, Anayasa’ya açıkça aykırıdır, özellikle Anayasa’nın liyakat ilkesini düzenleyen uzmanlık ve bilim temelinde yazılan maddelerine aykırıdır.

“Bu yazım tarzı belirttiğim iki ana ögeyle birlikte bir yargısız infaz maddesidir. Bu yazım tarzıyla, esasen, yasa yoluyla yasama, yürütme ve yargı yetkileri yargısız infaz yaptırımı konusunda birleştirilmektedir. Bu açıdan Anayasa’ya açıkça aykırıdır, Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere aykırıdır ve Türkiye’nin, geçmişte, 12 Eylülden sonra 12 Eylül hukukunu aşma konusunda mahkeme kararları yoluyla edindiği kazanımlara da açıkça aykırılık taşımaktadır. (…)5’inci madde tümüyle geri çekilmediği sürece bu yasa içerisinde Anayasa’ya, Anayasa’nın bütününe çok yönlü olarak aykırılık devam edecektir ve bu yasa bir sağlık yasası değil sağlığı katleden bir yasa olacaktır.”

Meslek örgütlerinin hangi yetkileri kısıtlanıyor?

Yasa ile meslek örgütleri Türt Tabipler Birliği (TTB) Türk Eczacılar Birliği (TEB), Diş Hekimleri Birliği (DHB) kimi yetkileri de daraltılıyor.

Yeni düzenlemeye göre birden fazla kurumda çalışacak hekim veya diş hekiminin TTB ve DHB’den izin alma zorunluluğu kaldırılıyor.

Ayrıca, Türkiye’de ruhsatı olmayan veya piyasada bulunmayan ilaçların sadece TEB’e verilen ithal yetkisi SGK ve Sağlık Bakanlığı’nca uygun görülecek kamu kurum/kuruluşlarına da verilebileceği hükme bağlanıyor.

Hastanelerin de yurt dışından ilaç getirip, doğrudan hastalara verilmesinin yolunu açan düzenlemeyle, cumhurbaşkanına da bu şekilde ilaç teminini devam ettirme yetkisi tanınıyor.

Organ nakli ve taşıyıcı annelik kriterleri neler?

Yasa, organ nakline ‘akrabalık koşulu’ getirirken, yasa dışı organ nakline karşı da yeni önlemler öngörüyor. Taşıyıcı annelik yasağı alanındaki yasal boşlukların da giderilmesi hedefleniyor.

Buna göre yasa dışı “embriyo ve üreme hücresi bağışlayan, aşılayan, bulunduran, kullanan, saklayan ve nakledenlerle bunların alım ve satımını yapanlar, alım ve satımına aracılık edenler” hakkında fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç teşkil etmediği takdirde 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve bin günden 2 bin güne kadar adli para cezası uygulanacak. Canlıdan organ nakli, alıcının en az 2 yıldan beri evli olduğu eşi ile 4’üncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlarından yapılabilecek. Organ nakli gereken hastalığın evlilikten sonra teşhis edildiği durumlarda, eşlerin en az 2 yıllık evli olması koşulu aranmayacak.

Organ nakli hizmeti sunan hastanelerin bulunduğu her ilde, Organ Nakli Değerlendirme Etik Komisyonu kurulacak.

Tüp bebek uygulaması sadece ‘evli eşler’ arasında gerçekleştirilecek. Eşlerden biri veya her ikisinden alınan üreme hücreleri ve bu hücrelerden elde edilen embriyonun, başka kişilere uygulanması yoluyla çocuk sahibi olmak ve taşıyıcı annelik yapmak ise yasak olacak.

Şiddete hangi önlem geliyor?

Yasayla, sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlarla ilgili soruşturma prosedüründe kısmi iyileştirme yapılırken, cezalarda artış öngörülmüyor.

Buna göre sağlık kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri nedeniyle kasten işlenen suçlardan şüpheli olanlar, kolluk görevlilerince yakalandıktan sonra doğrudan Cumhuriyet Başsavcılıklarına sevkedilecek. Bu suçların soruşturmasında kolluk tarafından müşteki, mağdur veya tanık sağlık personelinin ifadeleri işyerlerinde alınacak.

Sigara yasağı hangi alanları kapsıyor?

Türkiye sigara yasağını en geniş kapsamlı uygulayan ülkelerden. Yasa ile yasağın kapsamı daha da genişliyor. Buna göre televizyon programları, film, diziler, müzik klipleri, reklam, tanıtım, sinema filmleri, internet, topluma açık olan sosyal medya ve benzeri ortamlarda tütün ürünleri kullanılamayacak, görüntülerine yer verilemeyecek.

Sağlık, eğitim, öğretim ve spor hizmeti verilen yerler ile üniversite yerleşkelerinde de tütün ürünlerinin satışı yasak olacak. Sigara ve tütün ürünlerinin paketlerine, zararlarına ilişkin konulan yazıların puntoları büyütülecek. Bütün tütün ürünlerinin üzerindeki yazı ve şekiller aynı olacak. Sigara paketlerinin üzerinde markanın logosu olmayacak.

Marka paketin sadece bir yüzeyine ve bu yüzeyin yüzde 5’ini aşmayacak şekilde yazılacak. Yasaklara uymayanlar 5 bin liradan 20 bin liraya kadar idari para cezası ile cezalandırılacak.

Kaynak: BBC Türkçe

Beğen
Beğen Aşık Oldum Haha Vay Canına Üzgünüm Kızgınım

CEVAP VER