Mısır Firavunu Sa-Nakht Meğer Dev Değilmiş! Sadece Hastaymış

 

4.700 yıl önce Mısır’ı yöneten firavun Sa-Nakht’ın kalıntıları, firavunun dönemine göre aşırı uzun boylu olduğuna işaret ediyor. Firavunun iskelet kalıntılarına yapılan analizler, o dönem için çok uzun olduğunu, yaklaşık 1.87 metre uzunluğunda olduğunu ortaya koydu.

Vücudun çok fazla büyüme hormonu ürettiği bir bozukluk olan akromegali ya da dev hastalığı, insan topluluklarında yüzyıllardır gözlemlenen koşullardır. Eski mitler ve edebiyatta devlerin tasvirleri ile sık sık karşılaşılır. Ancak daha da eski dev hastalığı vakaları, bilimsel literatürde nadiren belgelenmişti.

1901 yılında Beit Khallaf (Mısır) yakınlarındaki bir çölde çalışan arkeologlar, Antik Mısır’ın 3. Hanedanlık (MÖ 2700-2575) dönemine ait etkileyici mezarlar keşfetti. Bu mezarlardan birinde, Mısır’ın kısa süreli firavunu Sa-Nakht’a atfedilen çok uzun boylu bir adamın kalıntılarını ortaya çıkartıldı.

Bu kalıntıların firavun Sa-Nakht’a ait olduğu %100 kesin olmasa da, kemikler yine de arkeologları etkilemeyi başardı. Çünkü bu iskelet, bugüne kadar bilinen en eski dev hastalığını temsil ediyordu.

Yayınlanan yeni araştırmaya göre, bilim insanları bu adamın dev olup olamayacağını öğrenebilmek için kemikler üzerine yeni analizler gerçekleştirdi.

Krallar, halktan daha uzundur

Araştırmacılar, daha önce yayınlanmış makalelerden kafatası ölçümlerini değerlendirdi ve kafatasının fotoğraflarını inceledi.

Bu veriler daha sonra, aynı bölgedeki Mısırlı halkın ve kraliyet ailesinin kalıntılarıyla karşılaştırıldığında ölçümlerin anormal olup olmadığını anlamak için diğer antropolojik verilerle karşılaştırıldı.

Veriler incelendiğinde kraliyet ailesi üyelerinin genellikle halktan daha uzun boylu olduğu görüldü. Buradaki durum da buydu. Ancak yine de firavun Sa-Nakht’ın diğer kraliyet üyelerine göre çok daha uzun olduğu görülüyor.

Araştırmacılar, “Bilinen hiçbir kraliyet mumyasında dev hastalığının gerekliliklerini karşılayan yok. Genel olarak halktan uzun boylulardu fakat yine de normal aralıktaydılar.” diyor.

Yapılan analizlerden, firavunu muhtemelen dünyanın bilinen en eski devi yapan dev hastalığına sahip olduğu ortaya çıktı. Yüz yapısının değerlendirilmesi ise aynı zamanda muhtemelen akromegaliden muzdarip olduğunu gösterdi.

Sa-Nakht’ın büyüklüğü, Antik Mısırlılar için bir sorun ya da korku kaynağı gibi görünmüyor. Yetişkinliğe eriştikten sonra elit bir mezarda onurlu bir şekilde gömüldüğü gerçeği, dev bir varlık olmasının muhtemelen toplumsal izolasyon ya da ayrımcılık ile ilişkili olmadığını ortaya koyuyor. Dev olsun ya da olmasın, o bir kraldı ve ona tapılıyordu.

Aslında, özellikle erken hanedanlık döneminde, Antik Mısır’da kısa insanlar tercih edilmiş gibi görünse de, uzun boylu insanların herhangi bir dezavantaja düştüğüne dair herhangi bir kayıt bulunmuyor.

Eğer yeterli DNA korunduysa, daha sonra yapılacak genetik analizler, Sa-Nakht’in akromegaliden muzdarip olup olmadığını doğrulamaya yardımcı olabilir.

Beğen
Beğen Aşık Oldum Haha Vay Canına Üzgünüm Kızgınım

CEVAP VER