Kalp Yetmezliğine Göbek Kordonu Türevi Kök Hücrelerle Tedavi

Avatar
hayallerinin peşinde... çok okuyan,azıcık yazan,daima gülen bir meczup...

American Heart Association (Amerikan Kalp Birliği)’nin Circulation Research adlı dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, göbek kordonu (umbilikal kord) türevi kök hücreler kullanılarak yapılan kalp yetmezliği tedavisi, kalp kası işleyişi ve yaşam kalitesinde kayda değer gelişim sağlamakta. Bu yaklaşım, kalp yetmezliği yaşayan hastalara girişimsel olmayan bir yöntemle tedavi sağlayacağından, oldukça heyecan verici.

Çalışmada, yaşları 18 ile 75 arası değişen ve stabil kalp yetmezliğinden dolayı en uygun ilaç tedavisi altında olan 30 hastaya göbek kordonu türevi kök hücre ya da plasebo intravenöz (damar içi) olarak verildi. Göbek kordonları ise bilgilendirilmiş olurları alınan ve zamanında sezaryen doğum yapan sağlıklı donörlerin plasentalarından elde edildi.

Plasebo tedavisi ile karşılaştırıldığında, kök hücre terapisinin:

  • Tedaviyi takip eden yıl içerisinde kalbin kan pompalama kabiliyetinde önemli derecede artış ve sürdürülebilirlik sağladığı;
  • Günlük işlevsel durum ve yaşam kalitesi ölçümlerinde büyük gelişmeleri ortaya çıkardığı;
  • Hiçbir yan etkisinin görülmediği;
  • Kan transfüzyonu ya da organ nakli gerçekleştirilen hastalarda genel olarak görülen bağışıklık sistemi komplikasyonu olan allo-antibadi gelişiminin gerçekleşmediği gözlemlendi.

Daha önceki çalışmalarda araştırmacılar kemik iliği türevi kök hücrelerle potansiyel tedavileri değerlendirmişti; ancak göbek kordonu türevi kök hücrelerle çalışma daha önce hiç yapılmamıştı.

Göbek kordonun türevi kök hücrelerle çalışmanın oldukça cazip olmasının nedeni ise kolaylıkla erişilebilir olması, çokça mevcut olması, immün (bağışıklıkla ilgili) komplikasyona sebep olmaması ve embriyonik kök hücrelerde olduğu gibi etik anlamda endişe uyandırmaması.

Araştırmacılar, standard ilaç bazlı tedavilerin kalp yetmezliğini kontrol altına almada yeterli olmayabildiğini ve mekanik ventriküler yardımcı cihazların kullanımı ve kalp nakli gibi daha girişimsel tedavilere ihtiyaç duyulabildiğini belirtiyor.

Kalbin yeterli kan pompalayamaması nedeniyle ortaya çıkan kalp yetmezliği dünya çapında 37 miyon insanı etkilemekte. Medikal gelişmelere rağmen, bu hastaların ortalama yarısı tanı konmasından sonraki 5 yıl içerisinde hayatını kaybediyor. Bu alanda yapılacak çalışmalar, hastalar için umut vadedici yeni tedaviler sunabilir.

Kaynak: http://circres.ahajournals.org/content/early/2017/09/15/CIRCRESAHA.117.310712

Beğen
Beğen Aşık Oldum Haha Vay Canına Üzgünüm Kızgınım

CEVAP VER