Çocukta Yaparım Fit’te Kalırım!

Avatar
hayallerinin peşinde... çok okuyan,azıcık yazan,daima gülen bir meczup...

 

Kadınların hamilelikten sonra estetik kaygılarının başında meme ve karın sarkması problemleri geliyor

Kilo alırken derinin çatlak oluşmadan esnemesinin ve kilo verirken sarkmamasının en önemli faktörünün yapısal ve genetik özellikler olduğunu belirten Karabulut, fazla miktarlarda kilo alıp vermenin ve hamileliğin, tüm vücut derisinde gevşemelere yol açtığını ve bu kilo değişiminde en fazla deforme olan bölgenin genellikle meme ve karın bölgesi olduğunu söyledi.

Kadınların hem çocuk sahibi olup hem de hamilelik sonrası eski fiziki görünümlerine kavuşabileceklerini ifade eden Prof. Dr. Aylin Bilgin Karabulut hamilelik sonrası meme ve karın estetiği ameliyatının ortak şekilde yapıldığını, burada teknik becerileri ve hızlı çalışmanın önemli olduğunu vurguladı.

Karın bölgesindeki fazla yağ dokusunu azaltmada diyet ve egzersizlerin faydası olsa da karın bölgesindeki deri bolluklarını gidermenin tek ve kalıcı yöntemin karın germe (abdominoplasti) ameliyatı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aylin Bilgin Karabulut, bu ameliyatın özellikle birkaç kez doğum yapmış, karın bölgesi derisinde çatlaklar oluşmuş, sarkmış, ve karın kasları zayıflamış kadınlarda son derece faydalı olduğunu belirtti. Vücut kontürleri düzgün olan fakat karın derisi sarkıklığı olan kadın ve erkeklerin ise bu ameliyat için aday olduğunu söyledi.

Karın germe ameliyatı sonrası iyileşme süreci

Karın germe işleminden sonra hastanın 9-10 gün içinde işe dönebileceğini anlatan Karabulut, ameliyattan 1 ay sonra hastanın birçok şeyi rahatlıkla yapabileceğini belirtiyor. Karın germe ameliyatlarında dikişlerin bikini bölgesinde kalacak şekilde, sezaryen izini uzatarak çalıştıklarını belirten Karabulut, bikini bölgesi içine izi rahatça saklayabildiklerini anlatıyor.

Karın germe ameliyatı kimlere yapılır?

Genellikle doğumdan sonraki hastaların karın germe işlemini yaptırdıklarını belirten Karabulut, nadiren de olsa gençlerde ve hatta erkeklerde bile uyguladıklarını söylüyor. Bazı deri bolluklarını spor ile bile toplanamadığını ve doku sarkmalarını ameliyatla topladıklarını hatta karın germe ameliyatı uygulanan hastaların ilerde çocuk bile doğurabildiklerini, sarkmaların ise yaşanmadığını belirtiyor.

Abdominoplasti orta ve alt karın bölgesinde mevcut fazla yağ ve sarkık haldeki cilt dokusunun alındığı ve karın kaslarının gerilerek sağlamlaştırıldığı bir cerrahi girişim olduğunu söyleyen Karabulut, bir şişmanlık tedavisi olmadığını açıklıyor. Kilolu kişilerin bu ameliyattan önce kaybedebilecekleri miktarda kilo vermelerini tavsiye ediyor. Abdominoplasti için plastik cerrahlar tarafından kullanılan pek çok teknik olduğunu söyleyen Karabulut, Abdominoplasti, vücut kontürü düzeltilmesine (estetik meme ameliyatları,liposuction vb) yönelik ameliyatlar veya diğer bazı ameliyatlarla (tüplerin bağlanması,rahim,yumurtalık ameliyatları vb) beraber de yapıldığını belirtiyor. Bir abdominoplasti ameliyatının görünüşünüzü ve kendinize olan güveninizi arttıracağını söyleyen Karabulut, ameliyata karar vermeden önce, beklentileriniz konusunda iyi düşünmeniz ve bunları cerrahınızla tartışmanız gerektiğinin altını çiziyor.

Hamilelikte göğüs büyütme

Meme büyütme ameliyatı yapan kadınların kesinlikle emzirebildiklerini belirten Aylin Karabulut, meme büyütme işleminde meme bezine dokunmadıklarının altını çiziyor. Özellikle genç hanımlarda bu operasyonun mümkün olduğu kadar meme altından uyguladığını anlatan Karabulut, meme başından protez işlemi yapılsa bile meme bezlerine dokunulmadığını açıklıyor.

Silikon protezi olan göğüslerin, hamilelik sırasında göğüs büyürken sorun olmadığını ama bebek emzirdikten sonra özellikle aşırı kilo alınıp verilmesine bağlı olarak hamilelik sonrası hasta için eskisinden de küçük boyutların söz konusu olduğuna dikkat çekiyor. Meme dokusunun atrofiye yani erimeye uğradığını anlatan Karabulut, protezli olan memelerin olmayanlara oranla ise daha çökük ve sallanan bir görüntü teşkil etmediğini de belirtiyor.

Meme büyütme ameliyatında protez mi yağ enjeksiyonu mu?

Meme büyütme operasyonlarında protez taktırmaktan çekindikleri için yağ enjeksiyonu ile meme büyütmek isteyen hastalarına protez ile büyütmeyi tavsiye ettiğini anlatan Karabulut, sağlık açısından da görüntü açısından da protezin daha iyi olduğunu açıklıyor. Kullandıkları meme protezlerinin Avrupa’da C belgesinin olmasına, ABD’de ise FDA kurumunun onaylanmış olmasına dikkat çeken Karabulut, protezlerin son derece güvenli bir yöntem olduğunu belirtiyor.

Kasın altına yapılan protezler daha doğal oluyor ve dikkat çekmiyor

Meme büyütmede protezi koltuk altı, meme başı ve meme altından yerleştirebildiklerini anlatan Karabulut, hem sağlık hem de meme başında iz görüntüsünün olmaması için çoğunlakla meme altından protez yerleştirmeyi tercih ettiğini vurguladı. Protezin ise vücutta kasın altına ve üstüne konumlandıralabildiğini, protezin ele gelmemesi, dışardan ilk görünüşte dikkat çekmeyen ve doğal görünümlü olması için mutlaka kasın altında konumlandırılması gerektiğini belirtiyor.

Damla protez döner mi?

Memenin damla gibi görünmesini sağlamak için damla protezler kullanmak zorunda olmadıklarını belirten Prof. Dr. Aylin Bilgin Karabulut, bunu yuvarlak protezlerle de uygulayabildiklerini, protezi nerede ve nasıl kullandıklarının önemli olduğunu söylüyor. Damla protezin çok zayıf hastalarda sorun yarattığını ve anatomik şekilli simetrik olmadığına dikkat çekiyor. Kasa temas eden damla protezlerin hastanın memesinin içersinde dönme ihtimali olduğunu açıklayan Karabulut, protez seçerken hastaya uygun protez seçilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Meme büyütme ameliyatlarında iz kalır mı?

Ameliyat izlerinin iyileşmesinin genetik faktörlere bağlı olduğunu söyleyen Karabulut, genel presibin hastanın doğal vücut çizgilerine uygun, kasık kıvrımı ve meme altı çizgisi gibi yerleri kullandıklarını, o çizgilerin ise bir süre sonra daha görünmez olduğunu açıklıyor. Bu yüzden meme başından ameliyat yapmayı çok fazla tercih etmediğini, en az görünen yerden en az izle meme protezini yerleştirdiklerini bunun içinde meme altındaki çizgiyi 4-5 cm gibi kısa tutarak ameliyat izini seçilmez hale getirdiklerini belirtiyor.

Meme büyütme ameliyatlarının ağrılı bir süreç olmadığına değinen Karabulut, anestezi ile ilgili problemler olmadığı sürece ameliyat sonrası kan birikmelerinin veya enfeksiyonların olabileceğine ama cerrahın tecrübeli olmasına bağlı olarak riskin en az boyutlara inebileceğinin altını çiziyor.

 

Beğen
Beğen Aşık Oldum Haha Vay Canına Üzgünüm Kızgınım

CEVAP VER