Araştırmacılar, doğum sırasında D vitamini eksikliği tespit edilen çocukların gelecekte şizofreniye yakalanma ihtimalinin daha yüksek olduğunu düşünüyor.
Yeni yapılan bir çalışmada D vitamini eksikliği ile doğan çocukların hayatlarının ileriki bölümlerinde şizofreniye yakalanma riskinin daha fazla olduğu görüldü. Bu keşif gözlemsel araştırmaya dayansa da bilimciler D vitamini eksikliğinin fetüsün beyin gelişimde önemli bir rol oynadığını söylüyor.
İlk hipotez, insanların yaşadıkları yerleşim biriminin, rakımın, sahip oldukları ten renginin ve doğdukları mevsimin şizofreni riski üzerindeki etkisini araştıran epidemiyolojik araştırma sonuçları incelendiğinde ortaya çıktı. Araştırmacılar, şizofreni riski yüksek olan kişilerin ortak özelliğinin, D vitamini eksikliği seviyesinin yüksek olması olduğunu gördü.
D vitamini eksikliğinde şizofreni riski yüzde 44 artıyor
Şizofreni teşhisi konulan 2 bin 600 yetişkin katılımcının yer aldığı araştırmada bu yetişkinlerin doğduğu zaman alınan kan örnekleri incelendi. Daha sonra sonuçlar, normal D vitamini seviyesine sahip olarak doğan sağlıklı yetişkinlerin sonuçları ile karşılaştırıldı. Araştırmacılar, D vitamini eksikliği bulunan kişilere şizofreni tanısı konma ihtimalinin yüzde 44 daha yüksek olduğunu gördü.
Araştırmacı John McGrath “Gelişmekte olan fetüs, annenin D vitaminine bağımlı olduğu için araştırmamız, hamile kadınların yeterince D vitamini almasıyla bazı şizofreni vakalarının önlenebileceğini işaret ediyor.” diyor. Bu araştırmada bir sebep sonuç ilişkisinden ziyade bir korelasyon söz konusu. Bu yüzden sonuçları yorumlarken temkinli yaklaşmak gerek. Ancak doğum öncesinde yaşanan D vitamini eksikliğinin şizofreni riskini artırdığına dair başka kanıtlar da var. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, geçici süreyle doğum öncesi D vitamini eksikliğine maruz kalmanın beyin hacminin genişlemesinden gen ve protein ifadesinin azalmasına kadar pek çok olumsuz etkisi olduğu görüldü.
Otizm ve şizofreninin D vitamini ile ilişkisi incelenecek
Hamilelik sırasında D vitamini yetersizliği yakın zamanda küçük çocuklarda otistik özelliklerin ortaya çıkması ile ilişkilendirildi. Buna ek olarak yakın zamanda gerçekleştirilen bir çalışmada otizm ve şizofreni arasındaki gen ifadesindeki moleküler benzerliklerin ilgi uyandırıcı olduğu ifade edildi.
Bu yeni çalışmaya rağmen birçok konu hala netliğe kavuşmuş değil. Sonuçlar sadece doğum esnasında alınan tek bir kan örneğine dayanıyor. Yani bebeğin hayatının ilk birkaç yılı boyunca devam eden uzun süreli D vitamini eksikliğinin şizofreni riskine nasıl etki ettiğine dair bir bilgi yok. Hamilelik sırasında annenin D vitamini seviyelerini etkileyebilecek davranışlarının şizofreni riski ile ilişkisi de henüz netlik kazanmış değil.
McGrath “Bir sonraki adım, D vitamini eksikliği bulunan hamile kadınlarda D vitamini desteklerinin çocuğun beyin gelişiminin yanı sıra otizm ve şizofreni gibi nöro-gelişim bozukluklarına yakalanma riskine etkisinin rastgele hale getirilmiş klinik testlerle belirlenmesi olacak.” diyor.
