Atipik teratoid / rabdoid tümör (AT/RT) veya medulloblastoma gibi agresif beyin tümörleri geliştirmiş olan çocuklar için yeni bir umut kapısı olacak moleküler bir hedefin keşfedildiği çalışmanın bulguları Oncotarget‘ta yayımlandı. Daha önce, bahsi geçen bu araştırmanın yazarları polo-benzer kinaz 4 (polo-like kinase 4 (PLK4)) adlı deneysel bir molekülü ilaç gibi kullanarak çocuklarda bulunan pediatrik beyin tümörlerinin gelişimini canlı vücudunun dışında -laboratuvar ortamında- durdurmayı başarmıştı.
Aynı araştırma ekibi şimdi ise, bulgularını hayvan modelleri üzerinde denedi ve tümörleri küçülterek hayvanların yaşam sürelerini de uzatarak başarı da elde etti. En önemlisi, PLK4 inhibitörünün kan-beyin bariyerinden (blood-brain barrier) geçebildiği tespit edildi. Bu da ilacın beyindeki kanser hücrelerini kolaylıkla hedefleyebileceğini hatta ağız yolu ile bile alınsa -ki böylelikle spinal sıvıya iğne ile girilierek enjeksiyon yapma sorunun da önüne geçilmiş oluyor- kanserli hücrelerin hedef haline gelebileceği anlamına geliyor.
Bu yeni araştırmada araştırmacılar aynı zamanda PLK4 inhibitörü ile geleneksel sıklıkla kullanılan bir kemoterapi ilacını ilişkilendirdiklerinde çok düşük ilaç dozları ile bile olsa tümör hücrelerini öldürmeyi başardılar.
Northwestern University Feinberg Tıp Fakültesi’nde Pediatrik Nörocerrahi Doçenti ve aynı zamanda Ann & Robert H. Lurie Children’s Hospital of Chicago bünyesindeki Stanley Manne Children’s Research Institute’te kanser araştırmacısı olan Simone Treiger Sredni’ye göre sonuçlar oldukça umut ve heyecan verici.
Hatta, bu gelecek vaat eden tedavi stratejisi, diğer bilindik kemoterapi ajanları ile birlikte kullanıldığında toksisite azalmasını da sağlayabilir. Daha önceki bir araştırmada, Sredni ve çalışma arkadaşları pediatrik kanser oluşumlarında PLK4 enzimini terapötik bir hedef olabileceğini bulmuş ve bu konuda bir ilk olmuşlardı.
Bulgulara göre, bu tip özel tümör çeşitlerinde, PLK4 enzimi tümör büyümesini ve tümörlerin metastaz tandanslarını regüle ediyordu. AT/RT tümörlerinin de terapilere karşı dirençli ve çoğunlukla yeni doğan bebeklerde görülen kanserler olduğu bilinmektedir.
Medulloblastoma ise çocuklarda en sık rastlanan kötü huylu beyin tümörleridir ve hastalığın mevcut tedavileri oldukça yüksek toksisiteye neden oluyor. Üstelik iki kanser tipinin de oldukça ölümcül olduğu biliniyor. Bahsi geçen yeni terapötik yolun hem AT/RT hem de medulloblastoma geliştirmiş çocuklarda en kısa zamanda kullanılmaya başlanması için yine en kısa zamanda klinik araştırma fazlarına geçilmesi düşünülüyor.
Kaynak: Bilimfili
