Bayer’den Türkiye Sağlık Okuryazarlığı araştırması

Ipsos tarafından gerçekleştirilen Türkiye Sağlık Okuryazarlığı araştırmasının sonuçları paylaşıldı.

Ülkemizde sağlıklı yaşam ve koruyucu sağlık kavramlarına dikkat çekmek ve halk sağlığına destek olmak amacıyla 22 Ekim gününü “Sağlık Okuryazarlığı Günü” ilan eden Bayer, Ipsos tarafından gerçekleştirilen Türkiye Sağlık Okuryazarlığı araştırmasının sonuçlarını paylaştı.

Türkiye’de sağlıklı bir yaşamın önemi ve sağlıklı kalabilmek için yapılması gerekenler hakkında farkındalık düzeyinin yüksek olduğunu ortaya koyan araştırmaya göre, söz konusu bilgileri hayata geçirenlerin oranı görece düşük kalıyor. Ülkemizdeki her dört kişiden üçünün daha önce sağlık okuryazarlığı kavramını duymadığını belirttiği araştırmada katılımcıların yarıya yakını sağlıkla ilgili doğru ve yanlış bilgileri ayırt etmekte zorlandığını ifade ediyor.

Katılımcıların büyük çoğunluğunun sağlık durumlarına etkisi olabilecek konular hakkında bilgi sahibi olduğu gözlemlenirken, sağlık için yararlı ve zararlı olan ürün ve davranışlar hakkında bilgi sahibi olsalar bile bunu hayatlarına yansıtma oranlarının düşük olduğu görülüyor. Örneğin, Türkiye’nin yüzde 90’ına yakını sigara, tütün ve tütün ürünleri tüketiminin zararlı, egzersiz yapmanın ve düzenli uykunun ise sağlık üzerinde pozitif etkiye sahip olduğunu biliyor ancak sigara içmeyi denemiş her 10 kişiden 6’sı sigara içmeye devam ediyor. Benzer şekilde, haftada bir veya daha fazla egzersiz yaptığını ifade edenlerin oranı yüzde 50’nin altında kalıyor.

Katılımcıların yarıya yakını uyku kalitesinden memnun değil

Yüzde 62’lik kesimin uyku düzenine dikkat ettiğini belirttiği araştırmada katılımcıların yüzde 47’sinin uyku kalitesini kötü olarak değerlendirdiği görülüyor. Uyku düzenini olumsuz etkileyen faktörlerin başında telefonda ve televizyonda vakit geçirmek, tütün ve kafein ürünleri tüketmek sıralanıyor. Katılımcılar uyku kalitesini düşüren nedenlerin farkında ancak her 10 kişiden 6’sı uyku kalitesini bozan alışkanlıklara devam ediyor.

En çok aile hekimine güveniliyor

Araştırma, insanların sağlıkla ilgili bilgi edinmek için en çok internet sitelerine ve sosyal medyada başvurduğunu ortaya koyuyor. En güvenilir bilgi kaynakları arasında ilk sırada aile hekimleri yer alırken, internet ise güvenilirlik açısından alt sıralarda kalıyor.

Araştırmanın ortaya koyduğu diğer dikkat çekici veriler şöyle:

  • Sağlık okuryazarlığı kavramının hangi konularla ilişkili olduğu sorulduğunda en büyük oranda verilen cevap, hangi durumda hangi sağlık kuruluşuna başvuracağını bilmek. Ancak bu oran bile yüzde 37 seviyesinde.
  • Koruyucu sağlık kavramını duyanların oranı sadece yüzde 32. Bu kavramı duymuş kişilere konuya ilişkin bilgi düzeyleri sorulduğunda kendisini bilgili bulanların oranı yüzde 50.
  • Her 10 kişiden 8’i teknolojiyi sağlık için faydalı buluyor ancak katılımcıların yarısından fazlası sağlık alanındaki gelişmeleri takip etmiyor.
  • Haftada bir ya da daha sık spor yapanların oranı yüzde 49, hiç egzersiz ya da spor yapmayanların oranı ise yüzde 20 seviyesinde.
  • Kolalı veya gazlı içecekler, şekerli ve yağlı gıdalar tükettiğinde suçluluk hissedenler toplumun yarısını oluşturuyor.
  • Katılımcıların yüzde 53’ü sağlıkla ilgili bilgileri aile hekiminden alıyor. Başvurulan diğer kaynaklar internetteki haber siteleri (yüzde 45) ve sosyal medya (yüzde 37).
  • Katılımcıların yüzde 19’u son altı ay içinde diyet yapmış olsa da sadece yüzde 30’u diyeti için bir diyetisyen veya doktor desteği almış durumda.
  • Toplumun yüzde 42’si son bir yıl içinde en az iki hafta aralıksız bir süre üzgün/umutsuz hissediyor ve günlük aktivitelerini yapamıyor. Toplumun yüzde 21’i gün içinde en yoğun olarak yorgunluk duygusunu yaşıyor. Bunlara karşılık ruh sağlığı için sağlık kuruluşuna veya uzmana başvuranların oranı ise yüzde 28.
  • Sağlık kuruluşlarına başvuranların yüzde 85’i sağlık sorunlarını hekimlere ve sağlık çalışanlarına rahatlıkla ifade edebiliyor ancak anlamadıklarında tekrar soru sormaya çekinenlerin oranı yüzde 80’in üzerinde.

“Sağlık okuryazarlığı seviyesini yükseltmek için herkesin baktığı yerde olmayı seçtik”

22 Ekim Sağlık Okuryazarlığı Günü vesilesiyle, sağlıklı bir yaşam için dikkat etmemiz gerekenleri tekrar hatırlatmayı önemli bir görev olarak kabul ettiklerini ifade eden Bayer Tüketici Sağlığı Ülke Müdürü Erdem Kumcu, “Yaptığımız araştırma bir kez daha gösterdi ki internet ve sosyal medya, içeriklerindeki yanlış bilgi riskine rağmen hepimizin sağlık okuryazarlığı bilgisini etkileyen ciddi kaynaklar olarak öne çıkıyor. Toplum olarak sağlığımızı kaybetmemek için neler yapılabileceğini öğrenmişiz ancak uygulamada hâlâ gidilecek yolumuz var. Biz de Bayer Tüketici Sağlığı Birimi olarak, herkesin günde ortalama yedi saatini geçirdiği internette doğru bilgileri vatandaşlarımızla buluşturmayı ilk adım olarak belirledik. Herkesin baktığı yerde olmayı seçerek vatandaşlarımızın doğru bilgiye ulaşmasını kolaylaştırıyoruz. Araştırmamızda öne çıkan noktalardan biri de toplumumuzun birçoğu güvenilir kaynak noktasında doktorları, aile hekimlerini ve eczacıları en doğru adres olarak gösteriyor. Biz de çalışmalarımızı bu doğrultuda şekillendiriyoruz” dedi.

Toplumun yüzde 42’sinin sağlıkla ilgili doğru ve yanlış bilgiyi ayırt etmekte zorlandığını ve 365 Gün Sağlıklı Yaşa sloganıyla kurdukları, tamamen alanında uzman hekimlerin ve danışmanların içerikleriyle hazırlanan 365gun.com’un güvenilir bir platform görevi üstlendiğini belirten Kumcu, internet sitesini açıldığı günden bu yana 1 milyon kişinin ziyaret ettiği bilgisini paylaştı.

Sağlıklı bir toplum için sağlık okuryazarlığı düzeyinin çocuklarda da yüksek olması gerektiğine inandıklarını belirten Kumcu, “Geçtiğimiz yıl Millî Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle ilköğretim çağındaki çocuklarımıza ulaşmak üzere okul bahçelerini öğretici oyun içerikleriyle renklendirildiğimiz 365 Gün Teneffüste Sağlık projesini hayata geçirdik. Öğretmenlerin rehberliğinde ya da çocukların kendi aralarında özgürce oynayarak sağlıkla ilgili temel bilgileri öğrenebilecekleri oyun alanlarımız öğrencilerle buluştu” dedi.

Halk sağlığının en kritik neferlerinden olan eczacıların desteklenmesi için de önemli bir çalışma olan Tavsiyen Eczanede hakkında da konuşan Kumcu, “İstanbul Medipol Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile birlikte hayata geçirdiğimiz eğitimler kapsamında 27 bin eczacıyı hedeflediğimiz bir sertifika programını başlattık. Eczacılarımızın danışanları ile kuracakları iletişimde kendilerini desteklediğimiz kapsamlı bir program sunduk ve işbirliğimize yeni eğitim programlarıyla devam edeceğiz. Şu ana kadar toplam 2 bin 500 eczacımız bu eğitimlerimizi almaya başladı” şeklinde konuştu.

Beğen
Beğen Aşık Oldum Haha Vay Canına Üzgünüm Kızgınım

CEVAP VER