Amerika’da bir özel sağlık şirketinin 18 yaş üstü 20 bin kişiyle online görüşmeler halinde yaptığı araştırmaya göre, Z kuşağının yüzde 47’si kendisini yalnız veya dışlanmış, yüzde 27’si ise diğer insanlar tarafından anlaşılmadıklarını hissediyor. Psikiyatrist Dr. Onur Okan Demirci, “Gelecek endişesini yoğun şekilde yaşıyorlar. Diğer kuşaklara kıyasla stres seviyeleri de daha yüksek” dedi.
Amerika’da bir özel sağlık şirketi, Z kuşağı gençlerinin ruh sağlığı ve yalnızlığı üzerine bir araştırma gerçekleştirdi. 18 yaş üstü 20 bin kişiyle online yapılan araştırmaya göre, Z kuşağı kendini en yalnız kuşak olarak görüyor. Katılımcıların, yüzde 47’si kendisini yalnız veya dışlanmış, yüzde 27’si ise diğer insanlar tarafından anlaşılmadıklarını hissediyor. Yüzde 43’ü de ilişkileri anlamsız bulduğunu ve kendilerini diğer insanlardan izole ettikleri ifade etti.
Z kuşağı gençler, çevrelerinde şiddet, istismar, politik tartışmalar, ekonomik dengesizlikler, vergi gibi konu içeriklerinin olduğu haberlere maruz kaldıkları için gelecek endişesini yoğun yaşadıklarını ve diğer kuşaklara kıyasla stres seviyelerinin daha yüksek olduğunu aktardı.
Gençlerin yüzde 45’i kendisini ‘akıl sağlığı yerinde’ olarak tanımlıyor. Yüzde 91’i geçtiğimiz bir yıl içerisinde kendisinde oluşan strese veya akıl sağlığına bağlı en az bir kez fiziksel veya duygusal rahatsızlık yaşadığını dile getiriyor. Fakat Z kuşağındaki kişiler, akıl sağlığı ile ilgili sorun yaşadığında diğer kuşaklara oranla çok daha fazla yardım talebinde bulunabilme rahatlığına sahip.
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Psikiyatrist Dr. Onur Okan Demirci, “Z kuşağının yalnızlaşmasında sosyal medya kullanımının tek başına etkisi yok. Yoğun sosyal medya kullananlar ile hiç kullanmayanlar arasında yalnızlaşma açısından belirgin bir fark olmadığı görülüyor. Ülkeler arasında yaşanan gerilimler, şiddet, politik tartışmalar teknoloji sayesinde geniş kitlelere hızlıca ulaşıyor. Z kuşağı bu durumdan en fazla etkilenen kuşak haline geliyor” ifadelerini kullandı.
Z kuşağının yaşadığı gelecek endişesinin sürekli bir depresyon ve kaygı hali ile mücadeleye sebep olduğuna değinen Dr. Demirci, “Z kuşağının ebeveynleri yoğun bir çalışma temposuna sahip olduklarından çocukları ile yeterince bağ kuramıyor. Bağlanma ihtiyacı hisseden çocuk bu ihtiyacını sosyal medya ile giderme yoluna gidiyor. Sosyal medya bu nedenle Z kuşağında bir ‘bağlanabilirlik aracı’ haline geliyor” diye konuştu.
Halk arasında ‘büyüme hastalığı’ olarak bilinen Akromegali, ciltte et benlerinde ve benlerde artış, dudak, burun…
GEN, Jaguar Health Inc. ile önemli bir ortaklık ve iş birliği anlaşmasına imza attı. GEN,…
Yenilikçi tedaviler ve nadir çözümler sunan GEN, Türkiye’nin en hızlı büyüyen ilaç şirketlerinden biri olarak…
Günümüzde küresel bir salgın olarak nitelendirilen obezitenin, irade eksikliği ile açıklanabilecek basit bir yapıda olmadığı,…
GEN, Alzheimer ve diğer nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde kullanılması hedeflenen yenilikçi araştırma ilacı SUL-238'in sağlıklı gönüllülerle…
İnsan odaklı sağlık felsefesini benimseyen Humanis, 13. Altın Havan Ödülleri’nde nadir hastalıklardan biri olan Serebrotendinöz…