Kaliforniya’daki Salk Enstitüsü’nden genetikbilimci Fred Gage ve arkadaşları tarafından yapılan araştırmaya göre erken çocukluk dönemindeki stresin DNA haritasını değiştirdiği sonucuna ulaşıldı. Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, stres faktörlerine maruz kalan bütün canlıların risk altında olduğunu ifade etti.
DHA’nın haberine göre; Genetikbilimci Fred Gage ve arkadaşlarının fareler üzerinde yaptıkları çalışmada doğum sonrasında anne ilgisinin yavruların DNA’sını değiştirdiğini ortaya koydu.
‘Genlerimiz doğuştan geldiği şekliyle mi etki gösterir? Yoksa doğum sonrasındaki tecrübelerin genler üzerinde bir etkisi olabilir mi?” sorularına yanıt arayan Gage ve ekibi, bu çalışma ile erken çocukluk dönemindeki stresin DNA haritasını değiştirdiği sonucuna ulaştı.
Erken çocukluk döneminde hücrelerin hızlıca bölündüğünü ifade eden Prof. Dr. Yazıcıoğlu, “Çocuklar stres altında olduğu zaman DNA’ların mutasyonel mekanizmalarca bozulmaları ve ayrıca epigenetik mekanizmalarca da düzenlenmeleri söz konusu. Bu yönde çalışmalar var. Tabii ki stresi çeşitlendirebiliriz. Deneyde gösterildiği gibi anne ilgisi veya ilgisizliği bir stres yaratabilir. Bunun yanında çevresel koşullar, beslenme şekli, yaşama tarzı da çeşitli stresler yaratabilir” dedi.
Bu stres faktörlerine maruz kalan bütün canlıların risk altında olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yazıcıoğlu, “Kısa süreye kadar DNA´mızın stabil olduğu düşünülüyordu. Ancak görüldü ki DNA’mız stabil değil, dinamik bir yapıya sahip. Aslında yapılan çalışmalar gösteriyor ki epigenetik düzenlemeler, kanser, metabolik hastalıklar ve nörorelatif hastalıklara sebep oluyor. Bunun yanında hareketli genler dediğimiz çalışmada da örneği verilen L1 geni ile benzer genlerin, aslında kanser riskini artırdığı, hemofili hastalığına sebep olduğu, kas hastalıklarını tetiklediği, psikolojik ve nörodejeneratif hastalıklardan olan Alzheimer, Parkinson gibi hastalıkları da tetiklediği bilinmekte” diye konuştu.
Çocukluk çağı travmalarının vücutta biyolojik olarak bir stres tepkisine sebep olduğunun altını çizen Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Atilla Tekin ise, “Bu sebeple de DNA hasarına sebep olarak ruhsal bozuklukların ortaya çıkışını kolaylaştırdığı biliniyor” diye konuştu.
Bu konuda ebeveynlere tavsiyelerde bulunan Dr. Atilla Tekin şunları söyledi: “Ailelerin bu konuda özellikle ihmal ve istismar kavramlarının ne olduğunu, hangi yaşantıların ya da hangi durumların çocuklar için travma niteliğinde olduğunu bilmeleri gerekir. Ülkemizde bu anlamda pedagojik olarak çok yeterli bir eğitim sistemi yok. Bu yüzden ailelerin çocukların temel duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarının ne olduğuna dair bilgilendirilmeleri uygun olacaktır. Şüpheler söz konusu olduğunda ya da çocukların ruhsal gelişimi ile ilgili olumsuzluklar gözlemlendiğinde bizlere, yani ruh sağlığı çalışanlarına, profesyonellere başvurmalarını tavsiye ederim.”
GEN, Jaguar Health Inc. ile önemli bir ortaklık ve iş birliği anlaşmasına imza attı. GEN,…
Yenilikçi tedaviler ve nadir çözümler sunan GEN, Türkiye’nin en hızlı büyüyen ilaç şirketlerinden biri olarak…
Günümüzde küresel bir salgın olarak nitelendirilen obezitenin, irade eksikliği ile açıklanabilecek basit bir yapıda olmadığı,…
GEN, Alzheimer ve diğer nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde kullanılması hedeflenen yenilikçi araştırma ilacı SUL-238'in sağlıklı gönüllülerle…
İnsan odaklı sağlık felsefesini benimseyen Humanis, 13. Altın Havan Ödülleri’nde nadir hastalıklardan biri olan Serebrotendinöz…
Günümüzde HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) ile enfekte olan kişiler uygun tedavilerle hayatlarına normal bir…