Sizin Yağlarınızın Rengi Hangisi? Kahverengi Yağ mı, Beyaz Yağ mı?

Yağ dokusu hücre sayısı ve büyüklüğü bakımından yaşam boyu enerji ihtiyacı ve tüketimine bağlı olarak, sürekli hacim değişkenliği gösteren bir dokudur, fazla kalori alındığında sınırsız büyüyebilir. Yağ dokusunun vücudumuzdaki dağılımı cinsiyete göre farklılık gösterir. Özellikle kalça ve göğüs bölgelerindeki yağ dokusu erkek ve kadın özelliğini belirlemede etkendir.

Yağ dokusu hücrelerinin içerdiği yağ damlacıklarına göre, kahverengi yağ ve beyaz yağ olmak üzere iki tür yağ dokusu vardır. Beyaz yağ dokusu ise; viseral yağ (karın boşluğunda iç organlar etrafında yerleşmiş olan yağ) ve deri altı yağ olarak iki kısımda incelenir.

Beyaz yağ dokusundaki yağ hücreleri, tek ve büyük bir yağ damlacığı taşır. Kahverengi yağ dokusunu oluşturan hücreler ise tipik olarak birçok küçük yağ damlacığını kapsar. İki yağ dokusu arasındaki bir diğer fark ise  kahverengi yağ dokusunda “mitokondri” adı verilen enerji üretim organcıklarının beyaz yağ dokusuna oranla daha fazla olmasıdır. Mitokondrinin görevi, “şekeri oksijenle birleştirip yakmak” yani enerji üretmektir.

Kahverengi yağ dokusu, mitokondriden zengin olduğundan beyaz yağ dokusuna göre daha çok enerji üretip daha fazla kalori kullanmaktadır. Beyaz yağ dokusu ise mitokondriden fakir olduğundan çok az enerji kullanır ve az kalori harcar.

Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, yetişkinlerde neredeyse hiç bulunmadığı düşünülen kahverengi yağ dokusunun vücutta halen bulunduğu ve aktif kaldığı gösterilmiştir. 1972 kişinin katıldığı araştırmanın sonucunda bilim adamları kahverengi yağ dokusunun kandaki glikoz seviyesine, aşırı kilo seviyesine ve yaşa göre önemli farklılıklar gösterdiğini görmüştür. Genç olan bireylerde kahverengi yağ dokusu oranlarının daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmacılara göre, kahverengi yağ dokusunun kadınlarda %7,5 erkeklerde ise %3’ün üzerinde olduğu düşünülmektedir.

“New England Journal of Medicine” dergisinde yayımlanan araştırmada kahverengi yağ dokusunun, kanında glikoz seviyesi normal olan zayıf yetişkinlerde daha fazla, aşırı kilolularda ise genellikle daha az olduğu belirtilmiştir.

Gittikçe artan ev sıcaklıkları bile vücudumuzdaki yağları beyaz yağa dönüştürerek obeziteyi artırıyor.

2009 yılında İsveçli bilim adamlarının yaptığı başka bir araştırmaya göre soğuğa maruz bırakılan kişilerin vücudundaki kahverengi yağ dokusu gözlemlenmiş ve bu kişilerinin metabolizma hızlarının 15 kat hızlandığı görülmüştür.

Yapılan bütün bu araştırmalar sonucunda 50 gram kahverengi yağ dokusunun vücuda giren günlük kalorinin ortalama %20’sini yakabilecek güce sahip olduğu ve bu oranın soğuk havanın etkisi ile değişebileceği bulunmuştur.

Aslında özetleyecek olursak beyaz yağlar kilo verdiğiniz zaman daha çabuk giden yağlar ve metabolizmaya katkısı olmayan yağlardır. Fakat kahverengi yağlar metabolizma hızını artıran yağlardır ve bu yağların düzeyini artırmak metabolizma hızını artıracaktır. Sahip olduğunuz yağları kahverengi yağa dönüştürmeniz faydanıza olacaktır. Ayrıca gittikçe artan ev sıcaklıkları bile vücudumuzdaki yağları beyaz yağa dönüştürerek obeziteyi artırabilir.

Obezite prevelansının hızla arttığı dünyada obeziteye çare olarak, bilim adamlarının kahverengi yağ dokusu üzerine yaptığı çalışmalar devam etmektedir.

Düzenli yapılan beslenme programları ve fiziksel aktivite ile vücuttaki beyaz yağ dokularının erimesi kahverengilere oranla daha fazla olur. Bunun gerçekleşmesini birkaç madde ile açıklayabiliriz;

  • Metabolizmanın hızlanması için gün içinde ki öğünler atlanmamalıdır.
  • Özellikle kahvaltı öğünü metabolizma hızının düşmemesi için en önemli öğünlerden biridir.
  • Çok düşük kalorili diyetler uygulanmamalı, vücut için gerekli olan miktarlarda besinler tüketilmelidir.
  • Su tüketimi ihmal edilmemelidir.
  • Vücut için gerekli olan vitamin, mineral, karbonhidrat ve protein kaynakları gün içinde karşılanmalıdır.
  • Düzenli fiziksel aktivite yapımına özen gösterilmelidir.

Beyaz yağ yakan yoğurt kürü

1 kase az yağlı yoğurt

1 tatlı kaşığı çörek otu

1 fındık büyüklüğü taze zencefil

1 çay kaşığı kimyon

1 çay kaşığı keten tohumu

Hazırlanışı: Malzemeleri sırayla bir kâsede karıştırın. Gece yatmadan ara öğün olarak 2 hafta boyunca tüketilmesi önerilir.

 

Gülin Misket

hayallerinin peşinde... çok okuyan,azıcık yazan,daima gülen bir meczup...

Paylaş
Yayınlayan
Gülin Misket

Önceki Yazılar

Akromegali nedir? Akromegali hastalığının tedavisi var mı?

Halk arasında ‘büyüme hastalığı’ olarak bilinen Akromegali, ciltte et benlerinde ve benlerde artış, dudak, burun…

% gün önce

GEN, HIV ve kanser alanında önemli iş birliğine imza attı

GEN, Jaguar Health Inc. ile önemli bir ortaklık ve iş birliği anlaşmasına imza attı. GEN,…

% gün önce

Türkiye’de bir ilk olan uniGEN projesi 1.000’den fazla öğrenciye ulaştı

Yenilikçi tedaviler ve nadir çözümler sunan GEN, Türkiye’nin en hızlı büyüyen ilaç şirketlerinden biri olarak…

% gün önce

“BU İŞ SANDIĞINDAN BÜYÜK” KAMPANYASI BAŞLIYOR

Günümüzde küresel bir salgın olarak nitelendirilen obezitenin, irade eksikliği ile açıklanabilecek basit bir yapıda olmadığı,…

% gün önce

GEN, YENİLİKÇİ İLACI SUL-238’İN FAZ 1 ÇALIŞMASINI BAŞLATTI

GEN, Alzheimer ve diğer nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde kullanılması hedeflenen yenilikçi araştırma ilacı SUL-238'in sağlıklı gönüllülerle…

% gün önce

Humanis, Altın Havan Ödülü’ne layık görüldü

İnsan odaklı sağlık felsefesini benimseyen Humanis, 13. Altın Havan Ödülleri’nde nadir hastalıklardan biri olan Serebrotendinöz…

% gün önce