Bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırma, dünyada toplam doğurganlık hızının 1950’den bu yana yarıya düştüğünü gösterdi. Toplam doğurganlık hızı, bir kadının yaşamı boyunca dünyaya getirdiği ortalama çocuk sayısı anlamına geliyor.
ABD merkezi tıp dergisi The Lancet’te yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, 1950 yılında 4,7 olan bu oran 2017’de 2,4’e geriledi. Rapor, bununla birlikte dünya nüfusununsa 1950’den bu yana üç kat arttığını, 2,6 milyardan 7,6 milyara çıktığını belirtti.
Toplam doğurganlık hızındaki düşüş, dünya ülkelerinin yaklaşık yarısında, mevcut nüfusu sürdürebilecek oranda çocuk doğmadığı anlamına geliyor. Bu, birçok toplumda torundan çok anneanne ve dedenin olacak olması demek.
Araştırmacılar, sonuçları “büyük bir sürpriz” olarak yorumluyor.
Yayımlanan araştırma, 1950-2017 arasındaki dönemde, tüm dünya ülkelerindeki verileri inceledi. Sonuçlar, ülkeden ülkeye büyük farklılık gösteriyor.
Örneğin Batı Afrika’daki Nijer’de toplam doğurganlık hızı 7,1 iken Kıbrıs’ta ise kadınlar ortalama bir çocuk sahibi oluyor. Bir ülkede toplam doğurganlık hızının ortalama 2,1’in altına düşmesi durumunda nüfus, azalma eğilimine giriyor.
Araştırma kapsamında incelemeye başlanan ilk yıl olan 1950’de, dünyada bu durumda olan hiçbir ülke yoktu. Ancak 2017 itibariyle dünya ülkelerinin yaklaşık yarısında hız, bu seviyenin altında düşmüş durumda. Türkiye de bu ülkeler arasında yer alıyor.
Araştırmayı değerlendiren, Washington Üniversitesi Sağlık Değerleri ve Gelişimi Enstitüsü’nden Prof. Dr. Christopher Murray, “Eğer başka hiçbir şey olmazsa, bu ülkelerdeki nüfus azalacak. Bu, dikkat çekici bir değişim” diyor.
Murray, sonuçların kendisi açısından dahi “sürpriz” olduğunu belirtiyor. Araştırmaya göre ekonomik olarak gelişmiş ülkelerde toplam doğurganlık hızı daha düşük. Birçok Avrupa ülkesi, ABD, Güney Kore ve Avustralya bu ülkeler arasında.
Toplam doğurganlık hızının düşüş nedeni, genelde ilk akla gelen şekilde sperm kalitesinin ve oranının düşmesi değil.
Düşüşle ilgili üç temel neden açıklanıyor: Çocuk ölümlerinin azalmasıyla kadınların daha az çocuk sahibi olması, gebelikten korunmanın yaygınlaşması, daha fazla kadının eğitim ve iş yaşamına katılımı.
Türkiye’de de toplam doğurganlık hızı, yenilenme düzeyinin altında bulunuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Temmuz ayında yayımladığı verilerde, 2017’deki toplam doğurganlık hızının 2,07 olduğunu açıklamıştı. TÜİK’in verilerine göre bu oran 2016’da 2,11; 2015 yılında ise 2,15 seviyesindeydi.
Kurumun verilerine göre geçen yıl en yüksek toplam doğurganlık hızı 4,29 çocukla Şanlıurfa’da görüldü. Bu ili 3,72 çocukla Şırnak, 3,6 çocukla Ağrı ve 3,39 çocukla Muş izledi.
Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu il ise 1,31 çocukla Gümüşhane oldu. Bu ili 1,45 çocukla Bartın, 1,46 çocukla Edirne, 1,48 çocukla Zonguldak takip etti.
GEN, Jaguar Health Inc. ile önemli bir ortaklık ve iş birliği anlaşmasına imza attı. GEN,…
Yenilikçi tedaviler ve nadir çözümler sunan GEN, Türkiye’nin en hızlı büyüyen ilaç şirketlerinden biri olarak…
Günümüzde küresel bir salgın olarak nitelendirilen obezitenin, irade eksikliği ile açıklanabilecek basit bir yapıda olmadığı,…
GEN, Alzheimer ve diğer nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde kullanılması hedeflenen yenilikçi araştırma ilacı SUL-238'in sağlıklı gönüllülerle…
İnsan odaklı sağlık felsefesini benimseyen Humanis, 13. Altın Havan Ödülleri’nde nadir hastalıklardan biri olan Serebrotendinöz…
Günümüzde HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) ile enfekte olan kişiler uygun tedavilerle hayatlarına normal bir…